Kaldırımlar
Başını bir gayeye satmış kahraman gibi
Etinle, kemiğinle, sokakların malısın
Kurulup şiltesine bir tahtıravan gibi
Sonsuz mesafelerin üstünden aşmalısın
Fahişe yataklardan kaçtığın günden beri
Erimiş ruhlarımız bir derdin potasında
Senin gölgeni içmiş onun gözbebekleri
Onun taşı erimiş senin kafatasında
İkinizin de ne eş ne arkadaşınız var
Sükut gibi münzevi çığlık gibi hürsünüz
Dünyada taşınacak bir kuru başınız var
Onu da, hangi diyar olsa götürürsünüz
Yağız atlı süvari koştur atını koştur
Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları
Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur
Ne senin anladığın kadar kaldırımları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder